işkence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
işkence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2009 Pazartesi

Mahkuma dilekçe yüzünden dayak

MUĞLA'nın Dalaman İlçesi’ndeki Yarı Açık Tarım Cezaevi’nde, mahkumlardan Çetin Eryıldız’ın, Yargıtay'a göndermek istediği dilekçesini kabul etmeyen infaz koruma memuru R.B. tarafından dövüldüğü iddia edildi. R.B. hakkında soruşturma açılırken, hastanede tedavi gören mahkum Eryıldız, güvenlik gerekçe gösterilerek Dalaman Yarı Açık Tarım Cezaevi’nden, Fethiye Kapalı Cezaevi’ne nakledildi.
Denizli'de bir kişiyi öldürmekten 20 yıl, başka bir kişiyi yaralamaktan 2 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan Çetin Eryıldız, cezasının 6 yılını kapalı cezaevinde tamamladıktan sonra iyi hali gözönünde bulundurularak Dalaman Yarı Açık Tarım Cezaevi’ne nakledildi. Eryıldız, hüküm tarihinden sonra çıkan yasalara göre, açık cezaevlerindeki senelik izinlerden yararlanmak için Yargıtay’a dilekçe yazdı. Cezaevinde kalan 14 yılı üzerinden, yılda 2 gün izin hakkı talebini içeren dilekçesini infaz koruma memuru R.B.'ye ileten Eryıldız, cevabı beklemeye başladı. Mahkum Eryıldız, bir süre sonra memur R.B.'ye dilekçesinin neticesini sordu. İddiaya göre, yanlış yazıldığı için dilekçeyi Yargıtay’a göndermediğini söyleyen R.B. ile mahkum Eryıldız arasında tartışma çıktı. Dilekçenin gönderilmesini, eğer yanlışsa bunun kendisine resmi yazıyla bildirilmesini isteyen mahkum Eryıldız’ın, “Bana işimi mi öğreteceksin” dediği iddia edilen memur R.B. tarafından dövüldüğü öne sürüldü. Kavganın diğer memurların araya girmesiyle yatıştırıldığı belirtildi. Dalaman Devlet Hastanesi’ne kaldırılıp tedaviye alınan mahkum Eryılmaz’ın, şikayetçi olması üzerine infaz koruma memuru R.B. hakkında soruşturma başlatıldı. Eryıldız, güvenlik gerekçesiyle Dalaman Yarı Açık Tarım Cezaevi’nden, Fethiye Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, “Mahkumun gözüne yumruk atan memura hemen soruşturma açtık. Konuyu detaylı şekilde inceleyip gerekeni yapacağız” dedi.(dha)

Kaynak: Radikal

15 Kasım 2008 Cumartesi

Cezaevinde ütülü işkenceye 5 tutuklama

Sakarya L Tipi Cezaevinde kalan bir tutuklunun Adalet Bakanlığına ''işkence gördüğü'' ihbarı üzerine başlatılan soruşturma sonucu 5 infaz korumu memuru ''işkence'' suçundan tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, Sakarya L Tipi Cezaevinde kalan bir tutuklu, Adalet Bakanlığına ''cezaevinde işkence gördüğü'' yolunda ihbarda bulundu.

Adalet Bakanlığı, iddiaları cezaevinin bulunduğu Ferizli Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirdi.

Ferizli Cumhuriyet Başsavcılığınca iddialarla ilgili soruşturma başlatıldı.

Soruşturma sonucunda, Ferizli Sulh Ceza Mahkemesince 2'si infaz koruma başmemuru 3'ü de infaz koruma memuru olmak üzere 5 kişi ''işkence'' suçundan tutuklandı.

Kaynak: http://www.stargazete.com/guncel/cezaevinde-iskenceye-5-tutuklama-147327.htm

18 Ekim 2008 Cumartesi

Sincan’da da gardiyan terörü

Sincan Cezaevi’nde kardeşini ziyaret eden Derya Bakır ve tutuklu yakınları gardiyanlarca dövüldü.?Bakır’ın bacağı kırıldı, bir çocuk bile şiddet gördü

ANKARA- Karakolda ve konulduğu Metris Cezaevinde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Engin Ceber’e ilişkin yankılar sürerken, Sincan 1 Nolu F tipi Cezaevi’nde yeni bir işkence skandalı ortaya çıktı. Şeker Bayramında açık görüş için kardeşini ziyarete giden Derya Bakır, gardiyanların saldırısına uğradı ve sol ayağı iki ayrı yerden kırıldı.
Derya Bakır, Sincan F tipinde yasadışı bir sol örgüte üye olmak suçlamasıyla tutuklanan kardeşi Deniz Bakır’ı Şeker Bayramında ziyaret etmek istedi. Cezaevi yönetimi kendilerine 3 Ekim 2008 günü açık görüş için tarih verdi. Derya Bakır, kardeşinin koğuş arkadaşları Erol Zavar, Mahmut Soner’in ailesiyle birlikte toplam 10 kişi Sincan F tipine geldi. Saat tam 15.00’te kendilerine ayrılan görüşme salonuna geçtiler.

Görüş geç başladı
Bakır’ın kardeşi ve koğuş arkadaşları zamanında görüşme salonuna getirilmedi. Tutuklu yakınları yaklaşık 15 dakika salonda beklemek zorunda kaldılar. Zaman çok önemliydi, çünkü sadece bir saat açık görüş yapabilme imkânları vardı. Derya Bakır’ın anlattıklarına göre gecikmeli de olsa görüşme başladı. Görüş devam ederken mesane kanseri Erol Zavar’ın astım hastası annesi Fikriye Zavar, gardiyanların içtiği sigaradan kaynaklı olarak rahatsızlandı. Derya Bakır, Fikriye Zavar’ın sigaradan etkilendiği ve sigara içilmemesini gardiyanlardan talep ettiklerini belirterek “Gardiyanlar biz içeriz hasta olan gelmesin. Bize yasak yok” diye yanıt verdiler. Biz bir gerilimin yaşanmaması nedeniyle tartışmayı sürdürmedik” dedi. Bakır’ın iddialarına göre gardiyanlar verdikleri bu yanıta rağmen sataşmalarını sürdürdü. Ve görüşmenin bitmesine 20 dakika kala gardiyanlar görüşmenin bittiğini belirterek, salonun boşaltılmasını istedi.

‘Burada yasa biziz’
Ancak tutuklu ve hükümlü yakınları görüşün zaten geç başladığını ve daha zamanların bulunduğu belirterek itirazda bulundu. Bakır, şunları anlattı: “Bunun üzerine ‘o (adını bilmiyorum ama görürsem teşhis ederim) gardiyan ne hakkıymış sizin gibilere hak, hukuk yok. Burada yasaları biz koyarız’ dediler. Bu sırada bir arbede yaşandı. Gardiyanlar Deniz, Erol ve Mahmut’u çekmeye başladılar. Erol Zavar mesane kanseri ve karnı kötü görünüyordu. Onunda sandalyesini çekmeye ve döverek götürmeye başladılar. O anda anneler, çocuklarının üzerine kapandılar. Bende kardeşimin üzerine kapandım. Ancak bize de tekmelerle vurmaya başladılar. Bizi yaka paça dışarı çıkardılar. ‘Sizleri şikâyet edeceğiz’ dedik. Ama ‘yakınlarınız ellerimizde’ dediler. ‘Fazla ileri gitmeyin’ diye bizi tehdit ettiler.”

Çocukları bile dövdüler
Bakır, cezaevinden ayrıldıktan sonra Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek “Savcılık bizi adli tıpa sevk etti. Adlı tıp sekiz görüşçünün vücudunda darp izlerini tespit etti. Bize verilen raporda Erol Zavar’ın küçük kızı Özgecan Zavar’ında şiddete maruz kaldığını ortaya koydu. Adli Tıp muayene sırasında ayağım kötü olduğu gerekçesiyle Numune hastanesine sevk edildim. Ayak tarak kemiğinde ve bileğe doğru iki yerde kırık olduğu tespit edildi” diye konuştu.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in Engin Ceber’in ailesinde özür dilemesi, cezaevindeki keyfi uygulamalarına son bulacağı umudunu kendisinden doğurduğunu anlatan Bakır, “Bakan Şahin’in ‘özür’ü cezaevindeki keyfi uygulamaların son bulacağı konusunda bir umut doğurdu. Bunu bir adım olarak sayıyorum. Bir gardiyanın bile ‘yasa benim demesi’ inanılmaz korkunç bir şey. Yasa oysa eğer, bu gardiyan bir gün benim kardeşimi kesinlikle öldürecektir” dedi.



Kaynak:
Radikal Gazetesi


16 Ekim 2008 Perşembe

Nuriş’in gardiyanı' da dayak ekibinde


ENGİN Çeber’in arkadaşları Özgür Karakaya ve Cihan Gün soruşturmanın niteliği ve gecikmemesi için Metris cezaevinde önceki gün teşhişte bulundu. Metris 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevleri gardiyanları Karakaya ve Gün’ün karşılarına resmi kıyafetleriyle çıkarıldı.

Nuriş’e esrar ve tabanca verdi

Teşhis edilen gardiyanlar arasındaki bir isim ise son derece dikkat çekiciydi. Gardiyanlardan Cuma K., 2000 yılında Uşak kapalı Cezaevi’nde Ergin kardeşlerin çıkardığı isyan sırasında tutuklanmıştı.



Cezaevinde İnfaz Koruma Baş Memuru olan Cuma K., cezaevine 3 tabanca ve esrar sokarak Nuri ve Vedat Ergin’e yardım ve yataklık ettiği suçundan hüküm giydi ve 2.5 ay hapiste kaldı. Tutukluluğunu daha önce gardiyanı olduğu Uşak Cezaevi’nde geçiren Cuma K. tahliye olduktan sonra göreve iade edildi, önce Ardahan ardından da Metris Cezaevi’nde görev yaptı.

Kaynak: Vatan Gazetesi



Görevdeki işkencecinin teslim ettiği silahlar nerede kullanılmıştı?

Uşak E Tipi Cezaevi'nde isyan çıkaran 'Karagümrük Çetesi' lideri 'Nuriş' lakaplı Nuri Ergin ve adamları, kendilerini "vurmak" için suç işleyip cezaevine girdiklerini öne sürdükleri beş kişiyi öldürdükten sonra isyan çıkardı. B Blok'taki koğuşlarda bulunan yatak ve battaniyeler ateşe verilirken, Cezaevi Müdürü Mustafa Kurt ve dört yardımcısıyla 23 infaz koruma memuru rehin alındı.
(...)

Nuriş ve adamlarının, kendilerini öldürmek için suç işleyip cezaevine girdiğini ileri sürdükleri kişileri önce etkisiz hale getirdikleri, ardından da işkence yaptıkları ortaya çıktı. İsyancılar, 10 tuktuklu ve hükümlüyü dün idari blok penceresinden aşağı attı. Camdan atılanların beşi ölürken, beşi de yaralandı. Kurbanların alınlarına, 'Nurişï çetesince öldürüldüğünü belirtmek için kendi kanlarıyla "N" harfi yazıldığı iddia edildi.

Ölen beş kişiden üçünün Kasarteks fabrikasının eski ortağı Orhan Cemal Yeşilkaya, Erol Neşet ve Reşat Taşçı olduğu açıklandı. İki kişinin kimliği açıklanmadı. Olayda Cezaevi İkinci Müdürü Ersin Yılmaz Ersoylu, infaz koruma memuru Mustafa Özler, Murat Eryılmaz, Varol Özdemir ve Metin Günay ile çeşitli suçlardan hükümlü Metin Erdoğan, Kenan Altınsabah, Hasan Düz, Zihni Nigaroğlu ve Ünal Genç de yaralandı.

http://www.milliyet.com.tr/2000/11/03/haber/hab02.html


-----(A)-----


Uşak E Tipi Cezaevi’ni 15 gün önce ele geçirip mahkumlara işkence yapan, 5 mahkumu cezaevinin penceresinden atarak öldüren ve devletle pazarlık yapan Ergin kardeşlerin başka cezaevlerine sevkinde de skandal yaşandı. Bilecik Özel Tip Cezaevi’ne nakledilen Vedat Ergin, silahını çekip cezaevi aracından inmeyerek 9.5 saat direndi.

http://www.milliyet.com.tr/2000/11/05/haber/hab02.html